Last updated on Haziran 1st, 2015 at 03:55 pm
Londra’da bugün ülkenin dört bir yanından otobüs ve trenler ile gelen halk hükümeti protesto ederek son 100 yılın en büyük protesto gösterisini gerçekleştirdi. Taşınan pankartlarda en büyük isyan kamu sektörüne yapılan harcamaların kısılması ve büyük firmalardan alınması gereken verginin alınmadığına idi.
İngiltere hükümetinin geçtiğimiz hafta açıkladığı yeni ekonomi paketi başta sağlık sektörü olmak üzere genel anlamda kamu sektörünün yaptığı harcamaların kısılmasını içeriyor. Protesto eden halk bu ekonomik reformlara karşı tepkisini göstermek için bugün Londra sokaklarını karnaval yerine çevirdi. Sloganlar ve ideoloji bir idi “Alternatif bir yol var!”. Halkın alternatif yoldan kastı ise çok açık; İngiltere’de faaliyet gösteren büyük firmaların kaçırdıkları vergiler. Geçtiğimiz yıl belli yollar ile vermesi gereken vergiyi aşağı çeken bu büyük firmalar toplamda 25 Milyar pound az vergi ödediler. Firmalar arasında sırf Vodafone tek başına 6 Milyar pound az vergi veren bir firma olarak başı çekiyor. Hali ile Londra’da protestoya katılan yarım milyon insan bu firmalara ait şubeler önünde eylemlerine devam ettiler. Boots, HMV, Topshop gibi büyük mağazalar için bugün tam anlamı ile stresli bir gündü. Oxford Circus istasyonu yanında bulunan Topshop mağazasının camları atılan nesneler ile çatlarken boydan boya çeşitli renklerde boyalar ile saldırılara mağruz kaldı. Mağazayı koruyan pek çok polisde bu boyalardan nasibini almış olsa da Türkiye’de görmeye alıştığımız Polisin protestocuları dövdüğü görüntülerden eser yoktu açıkcası. Protestocular arasında çok ufak bir kesim taşkınlık yapmış olsada genel anlamda çalınan şarkılar ve megafonlardan yüksek sesle yapılan anonslar eşliğinde gerçekleştirilen bu protesto akşam saatlerinde yerini darmadağın olmuş Londra sokaklarına bıraktı.
Protestoları bizzat katılarak takip edip bol bol fotoğraf çekme fırsatım oldu. Polis çok net bir şekilde organize olmuş olduğundan yarım milyon insanı çok iyi bir şekilde kontrol altında tutarak iyi bir iş çıkardı diyebilirim. Ayrıca bütün gün boyunca bir protestocuyu mağazadan dışarı çıkaran polis memuru dışında ciddi anlamda protestocular ile fiziksel temas kuran hiç bir polis memuruna denk gelmedim. BBC ve Guardian sitelerindeki videolara bakar iseniz bir kaç noktada yaşanan taşkınlık ve polisin müdahelesi görülebilir ama inanın bu 1 tencere pirinç içinde minnacık bir taş bulmak gibi.
İnsanlar fikirlerini öyle rahat bir şekilde dile getirebiliyorlar ki taşınan pankartların bazılarında İngiltere başbakanı David Cameron için İbne vb argo lakaplara denk gelmem pek sürpriz olmadı. Nasıl olur?, demeyin. Bu hiç bir şey…
Eğer bir gün Londra’ya gelir de protestolara katılma fırsatınız olur ise kaçırmamanızı öneririm. Sadece deneyim olması açısından ve Londra’da bu protestoların nasıl düzenlendiği ve nasıl sona erdiğini görmeniz açısından ciddi anlamda öneriyorum.