İngiltere’nin başkenti Londra, dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Kültür, tarih, kozmopolit yapı, dünyanın her yerine ulaşım imkanı derken saymakla bitmeyecek kadar çok cazip olanakları sunan bir şehirde yaşamak yerine neden kaçmak daha mantıklı? Neden böyle bir fikrim var?
Londra da yaşamış olma şansına erişmişseniz öncelikle tebrikler. Eminim ki beğendiğiniz onlarca hatta yüzlerce unsur var. İş olanakları, kültürel aktiviteler, sosyalleşme fırsatları derken yüzlerce şey saymak mümkün. Neden Londra’dan kaçma vakti gelmiş olabilir? Daha iyi bir alternatif nasıl bulunur? Gelin bu konuya derinlemesine girelim.
Kalabalık ve Kaos
Londra’nın en büyük sorunlarından birisi belki de temelinde yatıyor. Londra çok büyük bir şehir. 1 merkez var. Bu merkezin etrafında çember çizerek dışa doğru çıktıkça genellikle metrekare başına insan sayısı azalmakta (istisna bölgeler tabi ki de var). Özellikle çoğu iş olanağı merkeze yakın olduğundan bu kargaşaya her gün girmenizin gerekmesi oldukça yorucu olabiliyor. Özellikle evden çalışmaya başladıysanız, bu kargaşaya sahip bir şehir içinde olmanın çok bir gereksinimi olmayabilir?
Hava Kirliliği ve Sağlığa Etkisi
Peki, yoğun bir trafiğe sahip bir şehir olması yanında hava kirliliği ve buna bağlı olarak solunum yolu hastalıklarının kaçınılmazlığını eklersek ne dersiniz? Şehir dışında daha yeşil bir bölgeye yerleşip bu sorunu ortadan kaldırmak daha cazip gelebilir mi?
Bunu söylerken unutmadan geçmememiz gereken bir konu da Londra aslında dünyanın en yeşil başkentlerinden. Şehir parklarla dolu ve her mahallede evlere 15dk yürüyüş mesafesinde yeşil alan bulmak mümkün. Yine de, hava kirliliği sorunu uzun bir süre aşılamayacak gibi. O sebeple daha temiz bir yerde yaşamak isteyebilirsiniz.
Hayat Pahalılığı
Hayat pahalılığı sanıyorum herkesin bildiği bir konu. Londra fiyatı diye bir konsept var. Kiralardan ulaşıma, publarda bira fiyatından servis sektörü ücretlendirmesine… Herşeyin fiyatı UK ortalamasının en az %20 üstündedir. Bu sebeple Londra içinde yaşayıp Londra maaşını bu sebeple kazanmıyorsanız, Londra dışına çıkıp aynı maaşı alarak finansal açıdan çok daha iyi durumda olmanız mümkün.
Ulaşım İmkanları
Londra’ya arada bir gitmek yeterli olacaksa (arkadaşlarla buluşmak, konsere gitmek, iş görüşmesine gelmek, haftada 1 ofisten çalışmaya Londra’ya gelmek gibi), trenle Londra ulaşımının çok rahat olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. O sebeple bile Londra dışına çıkıp gerektiğinde gitmek oldukça mantıklı bir fikir olarak öne çıkıyor. Londra’nın her tarafından Londra içine tren ulaşımı mümkün.
Suç Oranı ve Güvenli Hissetmemek
Londra’da suç oran yüksekliği aileniz için tedirginlik yaratabilir. İngiltere’de silah taşımak yasak. Lakin Londra ve diğer büyük şehirlerde özellikle bıçakla yaralama oranları yüksek. Londra’da kapkaç, yan kesicilik gibi suçlar popüler. Arabanız çalınırsa polisin arabanızı bulma şansı, samanlıkta aradığınız iğneyi bulma şansınızdan daha düşük. İlgilenmeyecekler bile.
Londra’nın her bölgesinde suç yüksek diye bir şey yok. Bazı yerlerde çok daha yüksekken bazı yerler daha güvenli. O sebeple taşınmadan önce bir araştırıp özellikle istatistiklere göz atmakta fayda var. Ayrıca tavsiyem facebook gibi sosyal medya sitelerinde taşınacağınız bölgenin grubu varsa oraya üye olup yazılanları bir okumak.
Özgürlük ve Pratikleşme İsteği
Eğer seyahat etmeyi seviyorsanız ve özellikle arabanızla yol katetmek hoşunuza gidiyorsa, Londra içinden çıkana kadar ömrünüzden ömür gitmesini beklemektense ufak bir yere yerleşip daha pratik olabileceksiniz.
Araba İle Ulaşım Sorunları
Londra içinde şuan çoğu yolda hız sınırı 30mph den 20mph’ye düşürüldü. Ayrıca yeni ayrılan bisiklet yolları da şerit daraltmaya yol açtığından, yaratılan trafik sıkışıklığını da eklerseniz ve diğer ödemeniz gereken congestion charge, ulez ıvır zıvır da dahil edince araba kullanmak çok pahalı ve sıkıcı bir hal alıyor. Londra dışında çoğu şehirde (özellikle küçük yerlerde) bu tip hiç bir ücret bulunmamakta. Ayrıca arabaya atlayınca otobana çıkmak 10dk sürerken, Londra içinden çıkmak bazen 2 saat sürebilmekte. Basıp bir İskoçya yapayım, haftasonu Gallerde Snowdon dağına tırmanayım diye plan yaparken, Londra’da yaşıyorsanız, araba ile gitmeyi 2 kere düşünürken, Londra dışındaysanız o süreçte çoktan bagajı hazırlamış oluyorsunuz. Biraz abartmış olabilirim ama anladınız sanıyorum.
(Unutmadan… Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz çapraz sarı çizgili alanda araba ile durursanız (örneğin trafiğe takılıp da ilerleyemezseniz ve o yolda farklı istikamette gidecek trafiğe engel olursanız) da yediğiniz sağlam cezaları da eklemeden geçemeyeceğim. Evet ben de ne kadar dikkatli olursam olayım 2 kere yedim. )
Daha Ferah ve Konforlu Bir Ev İsteği
Londra’da kiralar yüksek. Bütçeye uygun ev bulduğunuzda hemen hemen hepsi çok az yaşam alanı sunuyor. Bir süre yaşadıktan sonra eve sığmaz oluyorsunuz. Aynı giderler ile çok daha büyük bir ev tercih ettiğiniz an Londra dışına çıkmaya bakmanız gerek. Londra’da 2 odalı bir ev için aylık kira £1700 civarında. Lüks evlerde ve semtlerde bu rakam aylık £3000 üzerine bile çıkabilir.
Ortalamasını alırsak ve düşük tutup £2000 harcamak isteseniz, bu rakama Londra’ya 1 saat mesafeli bir yerde 3 veya 4 odalı bahçeli, en az 2 bilemediniz 3 araba park edicek otoparkı olan müstakil bir ev kiralamanız mümkün.
Sonuç Olarak
Londra çok cazip bir şehir. Ama her büyük şehir gibi sorunları da büyük. Eğer bir süre Londra’da yaşamak istiyorsanız ben sizi bu isteğinizden alıkoymak istemem. Kesinlikle deneyin. Sonrasında bu yukarıda saydıklarım arasında belki bazıları hakikaten sizi rahatsız etmeye başlayabilir. Eğer öyle bir durum olursa alternatifinizin bol olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Londra’ya 1 saat mesafede onlarca çok güzel yerleşke var. Siz de diğerleri gibi önce Londra merkezi deneyelim, sonra bir zone 6 ya çıkalım, sonra M25 dışına çıkalım diye diye uzaklaşanlara katılabilirsiniz. Neden arıyorsanız da yukarıda bol bol seçenek var.